İzlanda’daki termal kaplıcalar çok dikkat çekmektedir. Buzul ve volkanların ülkesi olan İzlanda, yeraltından fışkıran jeotermal zenginliği sayesinde doğal sıcak su kaynakları açısından tam anlamıyla bir cennet. Buz gibi havada buharı tüten termal havuzlarda yüzmek, İzlanda seyahatinin en unutulmaz deneyimlerinden biridir. Üstelik bu deneyim sadece turistik tesislerle sınırlı değil — ülkenin dört bir yanına yayılmış doğal havuzlar, sıcak nehirler ve jeotermal göletler sizi bekliyor.
İşte İzlanda’da mutlaka denemeniz gereken 6 sıcak su kaynağı, her biri kendi havasıyla, manzarasıyla ve atmosferiyle benzersiz:
1. Blue Lagoon (Mavi Lagün) – Reykjanes Yarımadası
İzlanda’nın en ünlü jeotermal merkezi olan Blue Lagoon, yurt dışından gelen ziyaretçilerin ilk ve en çok tercih ettiği yerlerden biridir. Süt beyazı suyu, mineral açısından zengin içeriği ve arka planda lav taşlarıyla örülü manzarasıyla tam bir görsel şölen sunar.
- Keflavik Havalimanı’na 20 dakika uzaklıkta
- Spa hizmetleri, masajlar, yüz maskeleri ve bar imkânı bulunur.
- Giriş ücretli ve önceden rezervasyon gerekir.
- Özellikle akşam saatlerinde buharla kaplı bir gökyüzünde yüzmek oldukça büyüleyicidir.
2. Sky Lagoon – Reykjavik’e Alternatif Yeni Nesil Spa
İzlanda’nın başkenti Reykjavik’e çok yakın bir konumda yer alan Sky Lagoon, geleneksel spa deneyimini modern mimariyle birleştiriyor. Sonsuzluk havuzundan okyanus manzarasını izlemek, burayı özellikle gün batımı saatlerinde eşsiz kılıyor.
- Reykjavik’in batı kıyısı
- Yedi aşamalı geleneksel “Islak Ritüel” uygulamasıyla tanınıyor.
- Mimari olarak geleneksel turba evlerinden esinlenilmiş.
- Daha sakin ve romantik bir ortam arayanlar için ideal.
3. Secret Lagoon – Gamla Laugin (Flúðir)
İzlanda’nın en eski doğal yüzme alanı olan Secret Lagoon, adeta bir sıcak su nostaljisi. Yerel halk tarafından yüzyıllardır kullanılan bu alan, otantik atmosferiyle büyük turistik tesislerin ötesinde bir deneyim sunuyor.
- Altın Çember (Golden Circle) rotası üzerinde
- Etrafında küçük jeotermal gayzerler var; doğayla iç içe bir ortam.
- Rezervasyon önerilir, ancak kalabalığı Blue Lagoon kadar yoğun değildir.
- Doğal, sade ve dinlendirici.
4. Reykjadalur Vadisi (Sıcak Nehir) – Hveragerði
Reykjavik’e yaklaşık 45 dakikalık mesafede bulunan Reykjadalur, yürüyüşle ulaşılan doğal bir sıcak su nehrine ev sahipliği yapıyor. Yani kaplıcaya ulaşmak için biraz efor gerekiyor ama ödülü büyük: Dağların arasında, tamamen doğayla baş başa, ücretsiz bir sıcak su deneyimi!
- Yaklaşık 3 km yürüyüş gerekiyor (gidiş).
- Soyunma kabinleri bulunuyor, ancak oldukça basit.
- Doğal manzaralar eşliğinde fotoğraf çekmek için harika bir rota.
- Kaynar bölgelerden uzak durulmalı; su sıcaklığı bazı noktalarda çok yüksektir.
5. Mývatn Nature Baths – Kuzeyin Blue Lagoon’u
İzlanda’nın kuzeyinde, Mývatn Gölü yakınlarında yer alan bu doğal kaplıca, Blue Lagoon’a daha sakin ve ekonomik bir alternatif sunar. Jeotermal suyu sülfürlü ve mineralli, çevresi ise volkanik kayalıklarla çevrilidir.
- Akureyri’ye yaklaşık 1 saat uzaklıkta
- Kış aylarında buradan kuzey ışıklarını izlemek mümkün!
- Daha az turistik, daha yerel bir deneyim arayanlar için birebir.
- Sessizliği ve doğallığı ile ön plana çıkar.
6. Seljavallalaug – Dağların Arasında Gizli Havuz
İzlanda’nın en eski açık hava havuzlarından biri olan Seljavallalaug, Eyjafjallajökull yanardağının eteklerinde yer alıyor. Lav kayalıkların arasında gizlenmiş bu doğal havuz, 1923 yılında inşa edilmiş ama suyu hâlâ dağlardan gelen jeotermal kaynaklarla ısınıyor.
- Yürüyerek 15-20 dakikalık bir yolculuk sonrası ulaşılıyor.
- Havuzun bakımı sınırlı, ancak manzara her şeye değer.
- Skógafoss ve Seljalandsfoss şelalelerine oldukça yakın.
- Instagram’da sıkça karşılaşılan ‘keşif’ rotalarından biri.
İzlanda’nın sıcak su kaynakları sadece bedeninizi değil, ruhunuzu da dinlendiriyor. Soğuk rüzgarlar eşliğinde buharlı sulara girmek, bir yandan doğanın ham gücünü hissederken bir yandan da derin bir huzur bulmak demek. Üstelik bazıları tamamen doğanın sunduğu şekilde, bazıları ise tasarlanmış ama sadeliğini kaybetmemiş.
Bu kaplıcalar sayesinde İzlanda’da hava ne kadar sert olursa olsun, içinizi ısıtan bir sükûnet buluyorsunuz. Eğer yolunuz düşerse, mutlaka bir (ya da birkaç!) sıcak su kaynağında durun ve suyun şifasını hissedin. Çünkü bu sadece bir banyo değil; doğayla bağ kurduğunuz özel bir an.
İzlanda’da termal kaplıcalar bir kültürü de yansıtıyor diyebiliriz. Termal kaplıcalar hem yerel halk hem de turistler tarafından tercih ediliyor. Buzulların arasındas bu kadar sıcak kalmayı başaran sular nasıl olabilir ? diye sormadan da edemiyor insan. Turistler için bir cennet desek yeridir.
Daha fazla güncel içerikler için uzakdegil.com’u takip etmeye devam edin.