İzlanda, doğanın zıt kutuplarını aynı anda deneyimleyebileceğiniz dünyadaki nadir ülkelerden biri. Bir yanda lavlarla kaplı volkanik araziler, diğer yanda parıldayan buzullar ve sessiz fiyortlar… Üstelik bunların hepsi yalnızca birkaç saatlik mesafede. İzlanda’da attığınız her adım, sizi başka bir doğal mucizeye götürürken aynı zamanda zamanın ve coğrafyanın ötesine taşıyor.
İşte İzlanda’nın büyüleyici zıtlıklarını gözler önüne seren, hem doğa severleri hem de fotoğraf tutkunlarını kendine hayran bırakacak 10 etkileyici yer:
1. Reynisfjara Kara Kum Plajı – Doğanın En Dramatik Sahnesi
Vík köyü yakınlarında bulunan Reynisfjara, siyah lav kumları, okyanusla boğuşan dev dalgaları ve sıradışı bazalt sütunlarıyla dünyaca ünlü. Bu plaj, dramatik atmosferi sayesinde sadece turistlerin değil, aynı zamanda film yapımcılarının da gözdesi. Fırtınalı havalarda okyanusun öfkesiyle karşılaşmak, doğanın gücünü iliklerinize kadar hissetmenizi sağlar. Kara kum ve gri gökyüzü, bu bölgeyi bambaşka bir dünyadaymışsınız gibi hissettirir.
2. Jökulsárlón Buzul Gölü – Sessizliğin İçinde Yüzen Buz Dağları
İzlanda’nın güneydoğusunda yer alan bu göl, Vatnajökull Buzulu’ndan kopan buz parçalarının yavaşça yüzdüğü büyüleyici bir doğa harikasıdır. Gölde yavaşça süzülen buzulların çıkardığı hafif sesler ve etrafı saran dinginlik, adeta başka bir gezegendeymiş hissi uyandırır. Gölün hemen yanında bulunan Diamond Beach ise, kara kumlar üzerinde parlayan buz parçalarıyla adeta doğal bir sanat galerisini andırır.
3. Dettifoss Şelalesi – Avrupa’nın En Güçlü Şelalesi
Kuzey İzlanda’da yer alan Dettifoss, yalnızca yüksekliği ve genişliğiyle değil, gümbür gümbür akan debisiyle de hayranlık uyandırır. Şelalenin çevresi son derece sade ve taşlıdır; bu da suyun kudretini daha da ön plana çıkarır. Burada doğanın saf ve çiğ gücüne tanıklık edersiniz. Film sahnesi gibi bir manzara sunan Dettifoss, Ridley Scott’ın Prometheus filminde de kullanılmıştır.
4. Landmannalaugar – Renkli Dağların Arasında Yürüyüş
İzlanda’nın iç kesimlerinde yer alan bu bölge, renklilik ve vahşilik arasında kurulan görsel bir denge sunar. Rhyolite adı verilen volkanik kaya türü sayesinde yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı tonlar bir arada görülebilir. Yaz aylarında yürüyüşçüler için popüler olan Landmannalaugar, sıcak kaynaklarla da ünlüdür. Burada bir yanda renkli dağlara bakarken, diğer yanda doğal termal sularda dinlenebilirsiniz.
5. Hverir Jeotermal Alanı – Kaynayan Topraklar Ülkesi
Mývatn bölgesinde yer alan Hverir, İzlanda’nın en etkileyici jeotermal alanlarından biridir. Buhar bacaları, kaynayan çamur havuzları ve sülfür kokusuyla tam anlamıyla başka bir gezegeni andırır. Toprakların kırmızıya, turuncuya büründüğü bu bölge, doğanın en ham hâliyle nasıl değişim içinde olduğunu gözler önüne serer. Karla kaplı dağlara birkaç kilometre mesafede, kaynayan çamurla karşılaşmak İzlanda’nın büyüsünü daha da belirginleştirir.
6. Snæfellsjökull – Buzul ve Yanardağın Mistik Buluşması
Batı İzlanda’da yer alan Snæfellsjökull, hem bir yanardağ hem de onu kaplayan buzulla oldukça mistik bir yapıya sahiptir. Jules Verne’in Dünyanın Merkezine Yolculuk romanına ilham veren bu dağ, edebi ve coğrafi anlamda önem taşır. Berrak havalarda Reykjavik’ten bile görülebilen zirvesi, çoğu zaman sisle örtülüdür ve bu da ona gizemli bir hava katar.
7. Þingvellir Ulusal Parkı – Kıtaların Arasında Yürümek
Amerikan ve Avrasya tektonik plakalarının ayrıldığı noktada yer alan Þingvellir, yalnızca jeolojik değil aynı zamanda tarihi bir öneme sahiptir. İzlanda’nın ilk parlamentosu burada kurulmuştur. Burada yürüyüş yaparken, kelimenin tam anlamıyla iki kıtanın arasında yürürsünüz. Doğal çatlaklar, göller ve sessiz vadiler buraya başka hiçbir yere benzemeyen bir ruh verir.
8. Mývatn Gölü – Volkanik Dinginlik
Kuzeydeki bu göl, çevresindeki lav tarlaları, kraterler ve jeotermal alanlarla tam bir doğa laboratuvarıdır. Mývatn kelimesi “sinek gölü” anlamına gelir; yaz aylarında etrafta bolca sinek görebilirsiniz, ancak gölün manzarası bu küçük rahatsızlığı unutturur. Sessizliği ve çevresindeki renkli doğasıyla meditasyon gibi bir deneyim sunar.
9. Diamond Beach – Doğal Elmaslarla Bezenmiş Plaj
Jökulsárlón Buzul Gölü’nün hemen yanında bulunan Diamond Beach, kara kumlar üzerine serpiştirilmiş dev buz parçalarıyla adeta görsel bir şiir sunar. Güneş ışığında parlayan bu buz kütleleri, adını aldığı “elmas” etkisini tam anlamıyla yaşatır. Fotoğraf tutkunları için eşi bulunmaz bir noktadır.
10. Fjaðrárgljúfur Kanyonu – İzlanda’nın Gizli Cenneti
Güneyde, daha az bilinen ama büyüleyici güzellikte olan bu kanyon, yeşillikler içinde kıvrılan bir nehrin etrafında 100 metrelik kayalıklarla çevrilidir. Game of Thrones’un da çekimlerine ev sahipliği yapmış bu doğa harikası, etkileyici yürüyüş rotaları ve göz alıcı manzaralarıyla keşfedilmeyi bekliyor.
İzlanda’nın bu büyüleyici kontrastları, insanın doğaya olan hayranlığını ve saygısını yeniden canlandırıyor. Aynı gün içinde kara kumlarda yürüyüp buzullar arasında kaybolmak, başka bir yerde mümkün mü gerçekten? Eğer siz de doğanın çelişkilerle kurduğu bu muhteşem uyumu yerinde deneyimlemek istiyorsanız, İzlanda rotanızı bir an önce belirleyin. Bu ülke, sadece bir seyahat değil; bir farkındalık deneyimi yaşatıyor.
Daha fazla güncel haberler için uzakdegil.com’u takip etmeye devam edin.