Şirince, Ege’nin köyleri arasında ismini en çok duyduğumuz, en turistik olanı herhalde. Kırkınca, Çirkince derken Şirince oluvermiş ismi. Maya takvimine göre Marduk gezegeninin 21 Aralık 2012’de dünyaya çarpmasıyla kıyamet yaşanacak ve bu kıyametten Şirince etkilenmeyecekti. O tarihte çok insan gitmiş Şirince’ye. Bazıları inançtan, bazıları meraktan sanırım 🙂 Bu inanış mı meşhur etmiş Şirince’yi bu kadar bilmiyorum da meyve şarapları, evleri, sokakları, kumda kahvesi, mürver şurubu, kilisesi, taş mektebi ve Matematik Köyü ile Şirince görülmesi gereken yerler listenizde bulunmalı. Yalnız sezonda, hafta sonu giderseniz aşırı kalabalığa hazır olun. Biz Temmuz ayında hafta içi bir gün gittik, rahat rahat gezdik.
Sığacık’tan Şirince’ye yaklaşık 1,5 saat sürdü yolculuğumuz. Köyün girişindeki otoparka aracımızı bırakıp taşlı yollarına, dar sokaklarına attık kendimizi. Sağlı sollu kurulan tezgahlara baka baka önce tarihi Baptist St. John ve Dimitros kiliselerine gittik, ardından Hodri Meydan Kulesi’ne çıktık. Çok ilginç bir şey yok aslında ama sokaklarında yürümek keyifli. Bir de buralardan güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Uzun yürüyüş ardından köyün meydanında yer alan Fındık Cafe’de kumda kahve içtik. Kahvenin yanında mürver şurubu ikram ediliyor. Biz beğendik, denenebilir 🙂 Şirince’ye gidip meyve şarabı tatmadan dönülür mü? Dönülmez tabi ki. Biz de Giritli Şarap Evi’nde birkaç çeşit şarap tattık. Bize çok tatlı geldi açıkçası. Sadece yaban mersinli olandan ve tabi Öküzgözü’nden aldık. Gözlemelerimizi de Gülgün Abla’nın yerinde, köy manzarası eşliğinde yedikten sonra köyün girişinde bulunan Taş Mektep’i gezdik. Artemis Restaurant olarak hizmet verilen bu tarihi okul binasında Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Eğitim Tarihi Müzesi’ni gezebilirsiniz. Müze haftanın her günü ziyaretçilere açık. Şirince’ye kadar gitmişken sadece 1 km uzağında bulunan Nesin Matematik Köyü’nü de ziyaret ettik. Sessiz ve yemyeşil bir ortamda, her seviyede matematik öğrenilen, öğretilen bu köyde seminerler, toplantılar, proje ve bilimsel araştırmalar da yapılmakta. Şu anda 500 kişinin kalabileceği kapasitedeymiş. Ayrıca çadır da kurulabilirmiş. Şirince’ye giderken biz konaklamalı bir gezi planlamamıştık. Günübirlik gezip görmek de yeterli oldu zaten. Yorucu fakat güzel bir gün sona erdiğinde eve, Sığacık’a, Leon’a dönme zamanı geldi. Leon aramıza katıldığından beri ilk defa bir gezimizde yanımızda yoktu. Şirince’nin yokuşları, taşlı yolları puset sürmek veya 15 aylık bir çocuğu yürütmek için pek uygun değil. Minik gezgin Şirince’yi görmek için biraz daha büyüsün bakalım 🙂